Oyunda Yönetmen Kim ? - E-Kitap - Flipbook - Page 154
Her konuda kendimi hakl görürdüm. Meerse zihnim,
benim karmdaki kiiye veya olaylara tepki vermem
için devaml, “Bak sana karyor, yasak koyuyor,” dermi. Sonra da “Dinleme onu, sen haklsn,” diye kavga
etmem için yönlendirirmi. Ben de “Benim dediim
olacak,” diye bilirdim.
Her olayda, “Ben haklym,” diye mücadele vererek yaamtm. Tabii ki bu arada, kendi gözümle görmeden,
kendi kulamla ne dediklerini duymadan hatta bu
kurallarn hangi ihtiyaç için konduuna bakmadan,
yani “onlar dinlemeden” itiraz ediyordum. Bana göre
kimseyi dinlememe gerek yoktu.
Çünkü zihnim kime kzmam gerekiyorsa ona kar,
beni kurguluyordu. Kiminle kavga etmem ve nelere
kzarak ne kararlar vermem gerekiyorsa onun bilgisi
geliyordu. Ben de “Biliyorum,” diye aklma her geleni
yapyordum. Sanki hzlandrlm bir trenin içinde duraklardan hzla geçer gibiydim.
Her yerden geçiyorum, her eyi yayorum. Ama hiçbir
ey anlamyorum. Devaml bir eyler oluyor, devaml
bir eyler yayorum, ama onlar neden yaadm bilmiyordum. Yani yaadklarmla kendim beraber deildim. Yaadklarma transit geçer gibiydim.
Daha sonralar korkularm dönütükçe, inançlarmn
çok zararl olduunu iyice anladm zaman, hepimizin
“zihinlerimizde” yaadmz fark ettim. Bunu tespit
etmek beni çok korkuttu. Bu korku, o güne kadar
bulup dönütürdüüm korkularma benzemiyordu.
154