Oyunda Yönetmen Kim ? - E-Kitap - Flipbook - Page 161
Aslnda hastalma isyan bile etmeyebilirdim. Dier
hastalklarla mukayese edildiinde tansiyon hastal
kabul edilebilir bir hastalkt. Yani isyan etmem için
henüz erkenmi gibi gözükebilir. Ancak biraz daha
kaybolsaydm zaten itiraz bile etmeden, direkt yüksek
sesle zihnimle konumaya balayacaktm. Ne güzel
konuurdum. Kibar konumayacamdan eminim.
Neyse ki hastalmla balayan isyanmn sayesinde
yüksek sesle konumaya geçmeden, zihnimden “U
dönüü” yaptm.
Bizler, imdilik, soru cevap halini zihnimizden, kimse
görmeden, içimizden sessizce yapyoruz. Yani kendi
kendimize konuuyoruz. Soruyu soran da cevap veren
de biziz. Eskiden uykumuz kaçnca, çitten atlayan koyunlar say uykun gelir, derlerdi. Yani soru cevap yapma, say say. Ne kadar faydal bir tavsiye. Bu tavsiye
nereden geliyordu diye sormayacam.
O zaman kimsenin aklna gelmemi. “Ben neden
devaml soru soruyorum? Hatta sorduum kii karmda yok ama cevaplar ben biliyorum. Acaba imdi
uyusam, sabah olduunda gidip sorularm o kiiye
sorsam, bakalm ne cevap verecek?” dememi.
Bunu dese, zaten uyuduu uykudan uyanacak. Gece
olunca da güzel güzel uykusunu uyuyacak. Ama zihin
her soruya o kadar hzl cevap veriyor ki bir anda bilirkii oluyoruz. Böylece o insana soru sormaya gerek
görmeden, zihnimizde kendi sohbetimizi kendi kendimize derinletiriyoruz. Hasta diye anlatlan kiiler de
yüksek sesle anlatyor.
161